Sizi Youtube’a iten ne oldu? 1997’de Türkiye’nin ilk online oyun web sitesinin kurucusu olarak başladım dijital girişimciliğe. Toplamda 20 yıl dijital dünyanın farklı alanlarında birçok girişimim oldu. Son girişimim olan Avrupa’nın en büyük arama motoru reklamcılığı ajansımı sattıktan sonra Youtube’un büyüyen bir platform olacağını ve geleceğin medyası olacağını görüyordum, tüm bu tecrübelerimden yola çıkarak CreatorStation’ı kurdum.
CreatorStation ne iş yapar? Youtuberların hangi videoyu çekeceğinden, o videonun çekim ve montajlanmasına, gerekli izinlerin alınmasından kapak tasarımına, videonun Youtube kanalına yüklenmesine kadar olan bütün süreci koordine eden bir yetenek yönetimi ajansıyız. Tüm bunları yaparken bir yandan da markalarla youtuberlar arasında köprü kuran, işbirliklerini gerçekleştiren, aynı dili konuşmalarını sağlarken, bunu izleyicileri memnun edecek şekilde gerçekleştirmeye özen gösteren bir ajansız.
Peki hiçbir deneyimi olmayan ve kitle etkileşimi sağlayamamış birinin hiç mi şansı yok? Herkes futbolcu olmak ister ama futbol oynamak için belirgin bir yeteneğin olması gerekir. Bu alanda da başarılı olmak için hedeflediğiniz ve içerik ürettiğiniz kulvarda kendinizi biraz ispatlamış olmanız şart. Bu kapıdan içeriye giren bir Youtuber için nasıl bir strateji izliyorsunuz? Bünyenize katılan 50.000 aboneli bir youtuber, nasıl oluyorda bu kadar kısa sürede 1.5 milyon gibi yüksek bir abone sayısına ulaşabiliyor? Bizim burada yaptığımız aslında yeteneği analiz etmek. Yetenek ve potansiyeli gördüğümüz zaman ona strateji, marka desteği, prodüksiyon desteği, ekip desteği sağlayarak önünü açıyoruz. fikirleri ve projeleri iyileştirip, olgunlaştırıyoruz, varolan gerçek potansiyellerini ortaya çıkartmalarını sağlıyoruz. Youtuber’ların ortak bir yanlışı var mı? Youtube gelişiyor, insanların izleme alışkanlıkları değişiyor. Youtube’un insanlara önerdiği algoritma değişiyor. 3 yıl önceki mantıkla içerik üretmeye çalışmanın kaçınılmaz sonu elbette ilk etapta düşüş bir süre sonra da hiç izlenmemek oluyor. En büyük problem bu, yeniliğe adapte olamamak aslında. Sizinle yola çıkıp başarıyı yakalayan isimler kimler mesela? 500 bin abone ile ya da 300 bin abone ile başladığımız youtuberımızın şu anda 8.5 milyon abonesi var mesela. Aynı şekilde daha önce oyun videosu yaparken, eğlenceye döndürdüğümüz, her gün bir video içeriği üretirken haftada bir videoya düşürüp bir yandan büyütmeye devam ettiğimiz bir sürü youtuber var. Orkun Işıtmak, Ruhi Çenet, Emre Durmuş gibi 50 binden 2 milyona gelen Merve Özkaynak gibi birçok başarı elde ettiğimiz kanallar var aslında. Cem Yılmaz, Okan Bayülgen gibi ünlüleri tiyatrocuyken ya da seyircisiz stand-up yaparken keşfedip, onları bu günün büyük isimleri yaptığımızı düşünün, tam olarak bunu Youtube özelinde yapıyoruz ve işimizin vurucu tarafı da bu zaten... Tüm youtuberların kendilerine göre bir tarzı var
Youtuber olmak isteyenler nelere dikkat etmeli? Öncelikle olmazsa olmaz iki temel olgu samimiyet ve dürüstlük… Üslup bir arkadaşına anlatıyormuş gibi net ve samimi olmalı içeriklerde. Gerçekten yapmak istediği bir şeyi yapıyormuş gibi anlatıyor ve gösteriyor olmalı içerik üreten kişi. Sevdiğin bir şeyi yapıp anlatıyorsan, yaptığından keyif alıyorsan ve insanlara da bu samimiyeti doğrudan yansıtabiliyorsan başarılı olabiliyorsun. Bu işin yönetimini yapıyorsunuz. Yönetimde karşılaştığınız en büyük zorluklar neler? Bu bir tecrübe işidir. Bu işi yönetmek için çok ciddi bilgi ve tecrübe gerekiyor. Biz bu tecrübeyi, binlerce içerik üreterek, kanalları yöneterek kazanıyoruz. Kendimizi sürekli yeniliyoruz.
Ünlü isimler youtube’u gerçekten dünya çapında kullanabiliyor mu? Bunu en iyi kimler başarıyor? (Tarkan-hadise-demet akalın-aleyna-vs) Yazık ki daha geniş kitlelere ulaşmak için ingilizce içerik üretseler dahi "benim ingilizce şarkım - klibim var" diye hava atmak için yaptıkları için kartvizitlerine eklemek dışında yakaladıkları bir başarı olmuyor. Amaçladıklarından öteye gitmiyor yani doğal olarak. Müzikteki başarısını Youtube'a taşıyabilen bir isim yok, ama bazı ünlü isimler "içerik üreterek" başarılı oldu diyebilirim Türkiye’de bu konuda alt yapı kadar digital dönem ve yeni jenerasyon sanırım Avrupa’dan iyiyiz? Sizce? Sosyal medya ve teknoloji kullanımında daha genç bir nufüsa sahip olduğumuz kullanım ve içerik üretimi olarak Avrupa ve hatta ingilterenin ilerisindeyiz. Youtube ve Tiktokta Dünya'da ilk 10'dayız. İyi bir video kaç dakika olmalı? Her kategori ve kanala göre değişebiliyor tabii. Ama hangi kategoride olursa olsun diğerlerinden ayrışan içerik iyi içeriktir. Mesela sizin yayın yaptığınız kulvardaki ortalama videolar 10 dakika izleniyor ve sizin videonuz 15 dakika izleniyorsa Youtube o videoyu diğer kullanıcılara daha fazla öneriyor. Yani sizi diğerlerinden ayrıştırıyor. Buna dikkat etmek gerekiyor. Dijitalleşmenin yoğun olarak yaşandığı şu dönemde Creastation’ın kapısını geleneksel medyadan isimler de çalıyor mu? Bu kişilere de aynı seçicilikte davranıyor musunuz? Genelde televizyon programlarında sunuculuk yapanlar, oyuncular, yapımcılar, yönetmenler, tiyatrocular, gazeteciler çok sık geliyor. En büyük soru “Ne yapmalıyım?” Bu noktada da doğru öneriler vermeye odaklanıyoruz. Türkiye’de belli dönemlerde belli başlı trendler olabiliyor. Mesela bir dönem sokak röportajları modaydı. Çok seven de oldu, çok eleştiren de. Bu trendi nasıl değerlendiriyorsunuz? Sokak röportajlarını kendi konseptimize uygun olarak zaman zaman biz de videolarımıza entegre ediyoruz ama zor bir iş. Bir Taksim dayı bulma
Size göre gerçekten bu işin üstadı kimler? (bol isimler olursa branşa göre örneğin siyasette-sanatta-sinemada?) Youtube'u geleneksel medyada kaybettiği ününü geri kazanmak için bir basamak veya reklam mecrası olarak görmeden, bu alanı artık yeni bir medya platformu olarak kabul eden isimler başarılı olabiliyor. Gelenekselden gelip Youtube'da başarılı diyebileceğimiz çok az insan var. Örneğin Sinema ve reklam yönetmeni olan İlker Canikligil FluTV adlı bir kanal kurup çok başarı oldu. Armağan Çağlayan da çok talep gören içerikler üretiyor. Ama şarkıcıları soruyorsanız onlar içerik üretmiyorlar, kliplerini yayınlıyorlar sadece. Aslında bu gayet normal, çünkü youtube "tam zamanlı bir meslek" youtuberlar için. Instagram gibi bir fotoğraf çekip "filtrelerle güzelleşebileceğiniz" bir ortam değil... Kolay değil (gülümsüyor)
Türk Youtuberlar ve youtube yapan ünlülerin izlenme oranları gerçek mi? Bu konuda hep bir şaibe var deniliyor? Günümüzde youtube trafiğinin %80'i mobil cihazlardan ve televizyonlardan tüketiliyor. Youtube'un bu konuda kullandığı çok güçlü algoritmalar ve AIt kontrolleri var, artık bu tür iddialar dedikonunun ötesine geçmiyor. Youtube Instagram değildir, hatta "gibi bile" değildir!...
Türkiye’de youtuberların ya da ünlülerin youtube video-klipleri istenileni veriyor mu? Youtube'da izlenmeye devam etmek için isminizin, ününüzün pek önemi yok, her videoda istenileni vermediğiniz zaman izlenmeniz giderek düşer ki bunu bir çok ünlü ve siyasetçinin youtube kanallarına baktığınızda görebilirsiniz. Youtube ritim işi ve ritmi kaçıramazsınız
Yüksek miktarda maddi kazançlar doğru mu? Örneğin 1 milyon izlenen youtube videosunun getirisi nedir? Youtube gelirleri videonun izlendiği döneme ait reklam verenlerin ilgisine göre değişkenlik gösteriyor. Ayrıca videoyu kimlerin izlediğine, içeriğin türüne göre de farklılaşıyor. 1 milyon izlenen bir müzik klibi 1000TL kazanırdırken, bir elektronik ev aletini tanıtan aynı sayıda izlenen video 3000TL kazandırabiliyor. Aynı izlenmeyi alan ve yurt dışında izlenen ingilizce bir video ise 15,000TL kazandırabiliyor.
Gençlere, youtuber olmak isteyenlere tavsiyeniz ne olur? Nasıl bir yol çizsinler? Youtube'un ücretsiz İçerik Üreticisi Akademisi'ndeki eğitimleri tamamlayıp sonra oradaki yönlendirmeler doğrultusunda yetenekli oldukları, sevdikleri bir alanda içerik üretmeye başlamaları. Ne yapmak istediğiniz kadar, neye yetenekli olduğunuz önemli...
Cem Özkaynak kimdir? Kariyerine Türkiye’de açılan ikinci internet servis sağlayıcıda sistem yöneticisi olarak başladı. Daha sonra Ata Holding’de sistem yöneticisi olarak kariyerini sürdürdü. BurgerKing, Tab Gıda, Ata Yatırım ve bütün Ata şirketlerinin internet alt yapılarının kurulumu, güvenlik ve ses gibi çalışmalarınının yönetimini 8 yıl boyunca sürdürdü. Sonrasında 2008 yılında dijital pazarlama alanında faaliyet gösteren SEM adındaki firmayı kurdu. 2013 yılında firmayı Alman bir yatırım grubuna satarak buradaki misyonunu tamamladı. Devamında youtuberlarla markalar arasında köprü olmak üzere, CreatorStation’u kurarak kariyerini bambaşka bir boyuta taşıdı. Cem Özkaynak tarafından kurulan SEM, hala Türkiye’nin en büyük Google Reklam, performans pazarlaması ve SEO ajansıdır.
;){kind=link}
Yorumlar (0)