İşte Ömür Gedik'in bugünkü yazısı: "Bir AVM’de ben diyeyim g-string, siz deyin poposunun yarısını açıkta bırakan şortla dolaşan bir kızı görüp sosyal medyaya yazdığım 'Yerine göre giyinmek lazım, şehrin ortasında böyle bir şorta dolaşmanın, teşhirciliğin anlamı yok' cümlelerim aldı başını yürüdü.
Madem öyle, biraz bahsedelim yerinde giyinmekten, yatak odası kıyafeti ile şehirde gezilmeyeceğinden, bakkala, AVM’ye gidilmeyeceğinden. Nasıl ki mayo/bikiniyle gezdiğimiz tatil köylerinde plajın yanındaki restorana bile girerken üzerimize bir şeyler giymemiz icap ediyor, “Mayoyla girmek yasaktır” yazıyor, erkekler bile bir tişört giymezse içeri alınmıyor, benim bu söylediğim de benzer bir durum.
.jpg)
Ölçü, denge her şeyde olduğu gibi burada da çok önemli. Bir müze gezerken, bakkala giderken, işyerinde ya da toplantıya giderken ölçüsüz kıyafetlerle dolaşamayız. Düğünün kıyafeti ayrıdır.İş yerine ayrı giyinirsiniz, gece gideceğiniz doğum günü partisine ayrı. Yoksa ben de şort giyiyorum, ‘rahat’ kıyafeti seven biri olarak seviyorum şort giymeyi. Toplum kuralları diye bir şeyin olduğunu, yerine göre giyinmeyi hatırlatmayı “özgürlüğümüzü kısıtlayamazsın, bana karışamazsın” gibi beylik laflarla başka yere çekmeyin.
Toplum ve görgü kuralları başkalarının özgürlüklerine saygı duyulması için var. Görgünün kadını, erkeği, yaşlısı, genci yok... Nasıl ki AVM’de boxer’la dolaşan bir erkek olursa “yok artık” dersem, poposunun yarısını açıkta bırakan bir şortla dolaşan bir kız gördüğümde de çekinmeden aynısını söylerim, söylemeye de devam edeceğim.
;){kind=link}
Yorumlar (0)