Kendisi tevazu gösterse de milyonlar için o, Türk sinemasının Sultan’ı… 102 yıllık Cumhuriyet tarihimizde 222 filmde başrol olup ‘dünyanın en çok film çeviren kadın oyuncusu’... 25 yıldır en yakınında olan gazeteci dostu Bircan Usallı Silan’ın kaleme aldığı nehir söyleşi kitabı ‘Türkan ve Hayat’ okuyucuyu güzelliği ülke sınırlarını aşan Türkan Şoray’ın iç dünyasına, daha önce hiç bilinmeyen bir yolculuğa çıkarıyor. Önceki gün gazetecilerle bir araya gelen Türkan Şoray, her zamanki nezaketiyle her bir sorumuzu özenle cevapladı. Memleketin halinden, aşka, en değerlisi kızı Yağmur’a, anneliğine, kırmızı çizgilerine dair tüm merak edilenleri samimiyetle yanıtladı...
İlk kez tanışıyoruz kendisiyle. Narin bir çiçek gibi… Nezaketi oyunculara ders olarak okutulmalı… ‘Türkan Hanım sizinle tanışmak büyük onur’ diyorum. Sonrası akıp gidiyor…
- Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Bireysel olarak huzurluyum. Sağlığım çok iyi. Kızımla huzur içindeyim. Yaşımı da hazmetmiş olarak aynalarla barışığım. Ama toplum olarak neler yaşıyoruz böyle…
- Neler sizi çok üzüyor memlekette?
Çok üzülüyorum. Son zamanlarda yaşanan yangınlar beni de çok etkiledi. Üniversite mezunu gençlerin yurt dışına gitmek istemesine üzülüyorum. Okuyamayan kız çocuklarına, geçim derdi çeken ailelere, depremden etkilenen vatandaşlarımıza, hayatını kaybeden madencilere... Çok fazla sorun var. Keşke elimizden bir şey gelse.
- Elinizde sihirli bir değnek olsa ilk neyi değiştirirdiniz?
Herkesin eşit koşullarda sağlık ve eğitimden yararlanmasını sağlamak isterdim. Kadınların erkeklerle eşit yaşamasını isterdim. Doğanın korunması için ne varsa onu yapardım. Ülkemi çok seviyorum. Şahane bir ülke hayal ederdim.
- 65 yılınız sanatla iç içe geçti… Bu uzun yolculuğu nasıl tanımlarsınız?
Sanki dün başlamışım gibi… Bu uzun yolculukta sinemayı seviyorum. Yine dünyaya gelsem yine Türkan Şoray olmak isterdim. 222 film bir ömür demek. Hep derim, ben star falan değilim emekçiyim.
TÜRKAN ÖĞRETMEN OLURDUM
- 15 yaşında tesadüfen gittiğiniz o sete hiç adım atmasaydınız nasıl bir hayatınız olurdu?
Annem beni öğretmen okuluna yazdırmıştı. Herhalde öğretmen olurdum ve çocuklarla farklı bir hayatım olurdu. Daha sade bir hayatta daha mutlu olurdum belki. Türkan Sultan değil, Türkan öğretmen olurdum, çocuklar çok severlerdi beni.
- Güzelliğinizle konuşulmaktan neden rahatsızsınız?
Güzellik önemli ama herkes kendisiyle barışmalı, iç güzellik önemli. Filmlerde senaryo gereği en güzel kadın, tapılacak kadın gibi kelimeler kullanıldı. Bir güzel kadın imajı oluştu ama ben bundan sonraki yıllarda rahatsız olmaya başladım. Yük oluyor üzerinizde. Güzel kadınsanız hep güzel olmak zorundasınız. Ben saçımı toplayıp terlikle sokağa fırlamak da isterdim oysa.
- Sinema tarihine geçen ‘Türkan Şoray Kanunları’ ne zaman yıkıldı?
Rüçhan Bey (Rüçhan Adlı, Şoray’ın Cihan Ünal’la evlenmeden önce, 19 yıllık hayat arkadaşı, ilk aşkıydı.) zamanında konulmuş kurallardı. O kuralları ben kendi ellerimle yıktım. Gerçekler ne gerekiyorsa onu yaptım. (1983’teki Mine filminde bu kurallar tamamen Şoray tarafından kaldırıldı) Şuanda da kurallarım var. Kul hakkı yememek. Kimsenin arkasından konuşmamak. Yalancı olmamak. Hakkın, hukukun, güzelin yanında olmak. Doğayı ve can dostlarımızı korumak.
- Hayatınız film olsun ister misiniz?
Öldükten sonra olur herhalde. Hep öyle oluyor… (Uzun sağlıklı ömürler diliyoruz...)
GERÇEKTE HİÇ GELİNLİK GİYMEDİ
- En son okuduğunuz kitap?
Suç ve Ceza ile Yeraltından Notlar’ı şimdi yeniden okuyorum. Yüzyıllar öncesindeki duygular, davranışlar hiç değişmemiş.
- En sevdiğiniz şiir...
Şiir çok severim. Nazım’ı… Cemal Süreya’yı… Aklıma Orhan Veli’nin ‘Beni Güzel Hatırla’ dizeleri geldi.
- En sevdiğiniz şehir...
Bence dünyanın en güzel şehri İstanbul. Beşiktaş’tan, Ortaköy’e giden hani Atatürk’ümüzün çerçeveler içinde asılı fotoğraflarının olduğu o cadde. Ve yolun iki yanında sanki Ata’yı selamlayan ağaçlar… Kendimi o ağaçlardan biri gibi hissediyorum...
- En unutamadığınız filmleriniz...
Cemo... Çünkü o filmde attan düşmüştüm ve 1 yıl setlerden uzak kalmıştım. 6 ay yatağa mahkum kalmıştım. Selvi Boylum Al Yazmalım, Sultan, Vesikalı Yarim en sevdiklerimden…
- Selvi Boylum Al Yazmalım’daki Asya olsanız kimi seçerdiniz?
Tereddütsüz Cemşit. Sevmek için yürek, sürdürmek için emek gerek.
- Türkiye bir şarkı olsaydı ne olurdu?
‘Memleketim’ şarkısı olurdu. Kalbimde hissederek dinler söylerim. İçimi tuhaf bir hüzün ve huzur kaplar her dinlediğimde.
ONU TANIDIKÇA DAHA ÇOK SEVDİM
- Bircan Hanım, Türkan Şoray’la yan yana 25 yılı nasıl tanımlarsınız?
Çok uzun sürer bu ama Türkan Şoray benim için içindeki çocuğu kaybetmeyen, toplumsal olayların gerisinde kalmayan, sevgi dolu gerçek bir anne gerçek bir sanatçı. Ben bu kitabı onun kalbini ruhunu tanıdıkça insanlar da tanımalı dedim. O sadece bir ikon değil, o sadece güzelliği dillere destan bir oyuncu değil, eşsiz de bir insan. Ben onun bu halini sevdim. Kendine ait evi yokken henüz 20’li yaşlarında çocuklar için okul yaptırmış mesela. Ben onu tanıdıkça çok sevdim.
- Gelecek nesillere bir miras mı bu kitap? Yoksa Türkan Şoray’ı anlama kılavuzu mu?
Evet, gelecek nesillerin onu tanıması için bir miras. Çok güzel tarif etmişsin. Bir nevi kendisini anlama kılavuzu.
ELBETTE BEN DE ALDATILDIM
- Kitap tanıtım toplantısının en dikkat çekici anları ‘Türkan Şoray hiç aldatıldı mı?’ sorusuna cevabınızdı...
Bircan Silan giriyor söze. ‘Kendisi hiç aldatmamış ama aldatılmış’ dedi. Kitapta veriyor aslında bu sorunun yanıtını Türkan Şoray... ‘Elbette aldatıldım. Kadınlar daha bağlı ve istikrarlı oluyor aşkına. Gerçek şu ki benim erkeklere hiç güvenim yok. Öğrendiğim an gözümü bile kırpmadan bitiririm ilişkimi’ sözleri akıllara Cihan Ünal’la evliliğini bitiren ihaneti getirse de o kendisinden büyük bir saygı ve sevgiyle bahsediyor.
- Sonsuz aşka inanır mısınız?
Aşk hayatın vazgeçilmezi. Aşksız dünya olmaz. Aşk heyecan demek. Ama sonsuza kadar kalmıyor.
TÜRKAN ŞORAY OLDUĞUM İÇİN KIZIMDAN ÖZÜR DİLEDİM
- Yağmur Hanım’la nasıl bir anne kız ilişkiniz var?
Dünyam onun üzerine kurulu. Birbirimize sırtımızı dayamayı çok uzun yıllar önce başardık biz. O kadar çok ortak noktamız var ki. Benim onu ne kadar sevdiğimi bilir kurabiyem. Ünlü bir anne babanın kızı olmanın zorluklarını çok yaşadı. Gazetede üzücü bir haber çıktığında bir gün ‘Türkan Şoray olduğum için senden özür diliyorum’ demiştim.
Yorumlar (0)