İhsan Görgülü: 31 Ağustos'ta Türkiye turnem başlıyor

* Çok yaratıcı bir soru ile başlıyorum. Nerede, doğdunuz, büyüdünüz? 

Konya’da doğdum ve 18 yaşıma kadar orada yaşadım. Çocukluk ve gençliğimin bir kısmı Konya’da geçti, sonra İstanbul’a taşındım.

 * "Yetenek Sizsiniz Türkiye" yarışmasına katılmadan önce neler yapıyordunuz?

Yarışmaya okul yıllarımda katıldım. Okulum devam ediyordu. Bir yandan da tiyatro sahnelerinde, üniversite topluluklarında ve çeşitli mekanlarda sürekli sahnedeydim, kısacası çabalıyordum.

 “ Gülmek ve güldürmek kıymetli “

  * Yarışmaya katılmaya nasıl karar verdiniz? 

Olaylara komik tarafından yaklaşmayı ve espri yapmayı çok seviyordum. Sağ olsun çevremdeki insanlar sürekli “Ne komik çocuksun!” diye tepki veriyorlardı. Bu beni cesaretlendirdi. Bir de sanırım artık kitlemin sadece akrabalarla sınırlı kalmasını istemiyordum.

* Yarışma sonrası neler değişti hayatınızda? 

Yarışma sonrasında hayatımda manevi anlamda çok şey değişti. Gülmenin ve güldürmenin kıymetli bir şey olduğunu anladım. Yarışmadan sonra, özellikle ilk haftalar çok fazla tanıyan ve takdir eden oluyordu ve bu da doğru yolda olduğumu gösterdi.

“ Bundan sonra kendime matruşka İhsan “ diyeceğim

* Ele aldığınız konuların videoları çok başarılı. Stand Up yeteneğinizin yanında gözlem ve bunu sözlerle dile getirmekte ayrı bir yetenek. Matruşka gibisiniz. Tespitleriniz çok iyi. 

Matruşka çok iyi. Hayatı gözlemlemeyi ve bunu kendi perspektifimden anlatmayı çok seviyorum. Yetenek mi bilmiyorum fakat öyleyse çok şanslıyım. Kıymetli sözleriniz için ayrıca teşekkür ederim. Matruşkayı çok sevdim, bundan sonra kendime "Matruşka İhsan” diyeceğim.

* Genç yaşta bu kadar iyi tespitler. Bunun sırrı nedir? Çok okumak? Araştırmak? Yaşı büyük kişilerle bol sohbet?

Kesinlikle okumak, araştırmak ve dinlemek. Dinlemek diyorum. Çünkü ben her yaştan insanla sohbet etmeyi çok seviyorum. Dinliyorum ve dinledikçe yaşadığım, yaşamadığım bütün hikayelere ortak oluyorum.

 “Yurdumun insanı ilham kaynağım “

 * Yaşadığımız coğrafyadan mı ilham alıyorsunuz? ( Yurdumun insanı sanırım başlı başına size ilham veriyor. ) veya başka ilham perileriniz var mı? 

Kesinlikle yurdum insanı ilham kaynağım. Biz gerçekten komiğiz. Komik ve güzeliz. Hangi coğrafyaya bakarsak orada bir ilham, bir komedi, bir hayat dersi var. Evet kesinlikle yurdum insanı ilham kaynağım.

* Bir Türkiye turnesi hazırlığı içindesiniz. Hangi şehirler var? 

Evet müthiş heyecanlı bir süreç, turnem başlıyor. Çok fazla şehir var. Ankara, Eskişehir, Denizli, Muğla, Antalya, Konya, Isparta, Tokat turnemin ilk gösterilerini yapacağım şehirler olacak. Bir önceki soruda söylediğiniz gibi aslında ilham kaynağım olan insanlarla buluşacağım, valla heyecanlıyım.

  "Ata Demirer gibi kariyerinin 30. yılında zayıflamak en ideali"

 * Genelde stand up, komedi alanında isim yapanların ilk yaptıkları zayıflamak oluyor. Sizce neden ? 

Benim öyle bir planım yok ama zayıflayanlara başarılar diliyorum. Bilemiyorum neden öyle bir karar alıyorlar. Ama bu konuda Ata Demirer’i örnek almak lazım. Kariyerinin 30.yılında zayıflamak en ideali bence.

* Sizde ünlüsünüz daha da ünlü ve daha da yüksek paralar kazanınca ilk ne yapacaksınız?

Her yurdum insanı gibi "ev almak" derim. Asıl aklımda ki şeyi söylesem “yok artık!” diyebilirsiniz. Eğer o kadar para kazanırsam, bir yat almayı isterim. Ufak bir yat. Sandaldan hallice. Konyalı bir adamın da bunu istemesi çok garip farkındayım ama denizi çok seviyorum bu yüzden isterdim. Ama reel hedefim ev!

 “ Seviyesiz ve yakışıksız işler çok “

 * Hedefleriniz neler?

Kendi mizah kimliğimi oluşturup sosyal medyada, sahnede ve farklı projelerde iz bırakmak. Türkiye turnemin ardından yurtdışında da stand-up gösterileri yapmak. Bir gün kendi yazdığım bir dizi ya da film projesiyle de seyirciyle buluşmak en büyük hayallerimden biri.

* Piyasayı nasıl buluyorsunuz?

Karışık. Gerçekten derdi olan, anlatan ve güldüren çok fazla değerli insan var. Kıymetli işler yapıyorlar. Fakat sahnede veya sosyal medyada "güldürü" adı altında yapılan seviyesiz ve yakışıksız işler de yok değil. Herkesin yolu açık olsun.

* Bel altı espri yapmadan seyirciyi güldürmek en zoru. Siz bunu başarıyorsunuz.

Benim için en önemli şey, seyircinin kendinden bir şey bulabileceği, hem güleceği hem de “vay be” diyeceği şeyleri anlatmak. Hayatın içinde elbette argo ya da bel altı konular da var. Sahnede bunu tercih eden arkadaşlara saygı duyarım. Ancak, sadece “komik olsun” diye aşırı argoya ya da bel altına yaslanmayı çok doğru bulmuyorum. Mizah biraz da incelik işi. İnsanları güldürürken düşündürebilmek, bir şeyleri hatırlatmak ya da fark ettirmek bana daha anlamlı geliyor.