Deniz Uğur, The Local Grill Beyoğlu'nda basın açıklaması yaptı. İkizlerinin babası Reha Muhtar'ın yoğun bakımda olduğu ve entübe edilmesinden sonra oğlu Poyraz'ın kendisinden kaçırıldığını belirten Uğur, isyan etti.
Oyuncu, "İki gün önce TRT muhabiri arkadaşım sabah beni arayarak, uyandırdı. Reha Muhtar'ın yoğun bakımda olduğunu söyledi. Ben de o saatten itibaren Reha Muhtar'ın telefonuna ulaşmaya çalıştım ama açan olmadı. Hastaneyi aradım, 'Bilgi veremeyiz' dediler. Oğlumun telefonundan ulaşmaya çalıştım, ben onda engelliyim. Çocuklarımın, babalarının olduğu süreçte zaten o günlerde yasaktı. Dolayısıyla oğluma ulaşmam mümkün olmadı. Ben de 112'yi aradım, 'Babası yoğun bakımda. Çocuğumun benim yanımda olması gerekiyor. Çocukla ilgilenemez. Nerede olduğunu bilmiyorum' dedi. Polisler babasının evine gidip, kapıya açan olmadı. Poyraz'ın yanında Ayşe Nazlı Yumlu olduğunu Seren Serengil olduğunu öğrenmiş. Hastaneye gittim, yönetime babasının durumunu sordum. Bana, 'Ne olacağını şu an söylemememiz şu durumda mümkün değil' dedi. Yani yarın-öbür gün taburcu olamayacağını anladım. Doğal olarak çocuğum kaza anında yanındaymış ve ambulansı çağırmış. Çocuğumun psikolojik desteğe ihtiyacı var o anda. Hastaneden ayrıldığını söylediler. Reşit olmayan ve sorumluluğu o anda bende olması gerekirken, Ayşe Nazlı Yumlu ile ayrıldığını söylediler. Nilüfer Hanım'ın menajerine ulaştı. Onun ve Ayşe Nazlı'nın telefonunu isteyip, oğlumun bana getirilmesini söyledi. Bir telefon numarası vermeyip, onlara ulaşamadıklarını söyledi. Avukat ve polis ulaşmaya çalıştı. Ben de çocuk kaçırma suçundan karakola gittim. Polisler Nilüfer Hanım'ın evine gittiler ve kimse yoktu. Çocuğumun nerede olduğunu bulamadı. Polisler ulaşmaya çalıştı telefonla açmadılar. Şu an ne yapacağımı bilmiyorum? 24 saatten fazladır çocuğuma ulaşmaya çalışıyorum ve nerede olduğunu bilmiyorum. Bu çocuk kaçırmadır. Reha Muhtar'ın avukatı kendi kendine açıklama yapıyor. Çocuğu annesine teslim etmesi gerekir" dedi.
POLİSİN TELEFONLARI AÇILMIYOR
Sözlerine devam eden Uğur, 'Bana, 'Çocuk anneye gitmek istemiyor' diyorlar. 15 yaşında bir çocuk, manipüle ediliyor ve psikolojisi bozuk olabilir. Buna devletin psikologlarının bakması gerekiyor. Yasal olarak anneye gelmek istemiyorsa, devletin himayesinde olması gerekir. Dış kapının mandalı olan insanlarla hiçbir yasal hakları olmadığı halde çocuğumu benden iki gündür kaçırıyorlar. Polisin telefonları açılmıyor. Benimle köşe-kapmaca oynuyorlar. Neden benden ve devlet görevlilerden uzak tutuyorlar, nereden cesaret buluyorlar? Evimde kızım psikolojik destek alıyor. Oğlum ne durumda bilmiyorum. Oğluma psikolojik destek vermem lazım. Çocuk beni de görmek istemiyorsa, hiç farketmez çocuğa kızılmaz. O zaman devletin himaye etmesi gerekir. Benim oğlumu benden uzak tutuyorlar?" ifadelerini kullandı.
BU BİR AKIL TUTULMASI
Olay gecesiyle ilgili duyduklarını anlatan oyuncu, "Kazanın olduğu gecenin daha erken saatlerde Reha Bey'in oğlu bir mekana gidip, yüksek miktarda alkol tükettiği ve kendinde olmadığı şekilde yere kapaklandığı, arabayı kendisini kullanmak istediği ve oğlumun sinir krizi geçirdiğini söylüyor. Ardından çocuk zorla arabayı bindirilmiş. Beyin kanaması geçirdiyse araba da kaza geçirebilir ve alkolle olduğu için kaza yapabilir, oğlum orada ölebilirdi. İki yıldır, 'Reha Muhtar'ın yardıma ihtiyacı var' diyorum. Şimdi olan şey ortada. Aile Mahkemesi'ne yazılı olarak verdim. Bir Allah'ın kulu çıkıp engellemedi. Reha Muhtar hayatını kaybederse bundan kim sorumlu olacak? İki yıldır her başvuru yaptım. 'Bu insanın güvende tutulması ve yardım edilmesi gerekiyor' dedim. Babalarının rahatsızlığından dolayı çocuklarım travma içindeydi. Çocuğumun bana göstermedikleri için yargılanacaklar. Bunlar çete mi? Kanun ve devlet var. Bir anne olarak bunu niye yaşıyorum. Herhalde beni tekrar kanser etmeye çalışıyorlar. Allah'a sığınıyorum. Bu bir akıl tutulması. Tedbir kararı alınması için haber bekliyorum. Doktor kontrolünde sakinleştirici alıyorum. Kendimi iyi tutmaya çalışıyorum çünkü delirmemem lazım" açıklamasını yaptı.
BANA HİÇBİR ŞEY NORMAL GELMİYOR
Bir muhabirin, "Nilüfer Hanım'ın kızıyla böyle organizasyon içine girmesi normal mi?" sorusuna Uğur, "Bana hiçbir şey normal gelmiyor. Beni ve polisi aramıyorlar. Bu çocuğun sahibi kim? Babası entübe edilmiş, çocuğa bakım veremeyecek halde? Benimle husumetleri olabilir ama çocuğun sorumluluğunu taşımaya ne hakları var. Derhal polisin çağrılması gerekirdi. Yaptıkları hiçbir şey normal değil" yanıtını verdi. Oyuncu, "Bir tartışma yaşadığını söylediniz o akşam. Evdede tartışma yaşanmış olup Poyraz kazaya sebep vermiş olabilir olabilir mi?" sorusuna, "Bilmiyorum. Çocuğumun sağlık durumunu da bilmiyorum şu an. Çocuğun korunma altına alınması gerekiyor. Aşağılamak için söylemiyor ama Nilüfer kim bu olayda? Hiçbir yasal bağlantıları var. Yetkileri yok. Çocuk kaçırmadır, kanun karşısında hesap verecekler. Ayrıca Reha Muhtar benim düşmanım değil. Çocuklarımın babası. Onun iyi olması gerekiyor. İki yıldır, 'Bu insanın yakın yok yanında. Bir şekilde müdahale edilmesi lazım' diyerek, yalvardım. Ben nasıl ayakta kalacağım? İşi magazinleştirmeye çalışıyorlar. Ben çocuğumu istiyorum. Bunlar çete mi? Avukatıma çocuğuma alabiliyorsanız alın demişler. Ben değil devlet alacak. İki gündür Türkiye'deki basından tutun devlet yetkilelerine kadar hepsiyle iletişim halindeyim. Savcılar, avukatlar, 'Böyle bir şey olmaz' diyorlar. Reha Muhtar'ın avukatını hastanede gördüm, 'Çocuk sizinle görüşmek istemiyor' dedi. Reha Bey entübe vaziyette, siz hangi hakla bilgi verebiliyorsunuz. Bana devlet bilgi verebilir. O çocuğun burnu kanasa, zan altında kalacaklar" cevabını verdi.
Yorumlar (0)