
Erbil'in açıklamalarından satır başları şöyle: "Kız kardeşim, ilk eşim, ikinci eşim, dördüncü eşim bir gün başımdan ayrılmadılar. Sevenlerime çok şey borçluyum.

Şanslıyım ki hiç hatırlamıyorum o süreci. Neler yaşamışım, bilmiyorum. Film gibi adeta... Yoğun bakımdan çıkıp, normal odaya geçtiğimde hiçbir yerim oynamıyordu. İlk kez parmağım oynadığında 'Allah'ım çok şükür' dedim. Biraz sol ayağımda kopukluk var. Doktorlar 'eninde sonunda yürüyeceksin' dediler.

Her şey insan için. O banyoda 5 kez benzer kaza atlattım. Daha önce hiç düşmedim. Çünkü dengeliyimdir. Gözümü ilk açtığım anı hatırlamıyorum. Muhsine'yi çağırmışım, sonra Sezin... Onlar 9 ay oradalardı, hiç ayrılmadılar.

Yoğun bakımda çok kötü kabuslar görüyordum. 'Deliryum' diye bir şeymiş. Verdikleri ilaçlardan kaynaklı. Rüyamda beni kaçırıyorlardı falan. Rüyanın etkisiyle ilaçları çıkarıyormuşum. Sonra beni yatağa bağlamışlar. Uyanınca beni çivilediler sandım.
.jpg)
Ali Sadi 3 ay yanıma gelmedi. Annesi psikoloğa götürmüş. 'Hiç babanı merak etmiyor musun?' demiş. Üç ay sonra Ali Sadi tek kelime etmiş, 'yaşıyor mu' demiş.
.jpg)
Diyarbakır'dan biri geçenlerde benim için "gelsin burada kalsın" demiş. Ben ona öğrenciyken araba vermişim. Arabasını satıp üniversiteyi bitirmiş. Şimdi vali olmuş.
.jpg)
İsyan etmedim. 'Ne gelirse Allah'tan' dedim. Her zaman ders, her zaman imtihan içindeyiz.
.jpg)
Tekrar sevmek, tekrar evlenmek kader kısmet işi... Bu konularda hiçbir zaman büyük konuşmadım."
Yorumlar (0)