İz Bırakmadan Varis Tedavisi
Prof. Dr. Onur Selçuk Göksel, son yıllarda gerçekleşen varis ameliyatlarından sonra hastalarda iz kalmadığı ve aynı gün hayata dönebildiklerini söyledi
Varis ne kadar sıkılıkla görülür?
Yaklaşık iki bin yılı aşkın süredir bilinen varis hastalığı günlük yaşamı ciddi şekilde etkileyen sağlık sorunlarından birisidir. Varis en basit tanımı ile vücuttaki toplardamarların çapının artması, genişlemesi ve damar duvar yapısının bozulması anlamına gelir. Toplumda yaşamın herhangi aralığında yaştan bağımsız görülme sıklığının yüzde 10-27 arasında değiştiği bilinmektedir. Bu duruma toplardamarlardaki kapakçıkların şekil ve işlevlerindeki bozukluklar neden olmaktadır. 60 yaşına gelen kadınların yüzde 75 sıklıkla görülen bir durumdur. Kadınlarda erkeklerden daha sık görülmekte ve yaşla birlikte görülme olasılığı artmaktadır.
Bütün varisler aynı mıdır?
Klinikte varisleri, şekil ve çaplarına göre 3 şekilde sınıflamaktayız. Bu sınıflara göre tedavi ve tedavinin sonuçları değişebilmektedir. Klinik olarak ayrıca varisler 6 derece olarak değerlendirilir ve tedavi de bu verilere göre şekillendirilmelidir.
Varisleri olan hastalarda nasıl şikayetler olur?
Hastadan hastaya değişmekle beraber sıklıkla ağrı, gece krampları, kaşıntı ve dolgunluk hissi, soğukla temas ihtiyacı gibi yakınmalar ön plandadır. Bu yakınmalar, uzun süreli ayakta durma ile bacakları sarkıtarak hareketsiz oturma ile yaz ayları veya sıcak iklim de kadınlarda menstruasyon dönemlerinde ve yüksek ısılı ortamlarda artabilir. Zaman içerisinde gözle görülen varisler, şişlik ve ödem, ayak bileğinden yukarı doğru ilerleyen kahverengi renk değişiklikleri ve sonrasında da maalesef yara açılmalarına kadar ilerleyen tablolar görülmektedir. Bu sırada bacaklarda şekil bozuklukları da görülmektedir. Bu konuda en önemli olan nokta, varislerin genellikle ihmal edilen bir hastalık olmalarıdır. Ancak, kozmetik sorunların yanısıra varislerin derin toplardamar tıkanıklıklarına sebep olabilmeleri en önemli sonuçlarıdır. Bu tip tıkanmalarda akciğerlere pıhtı kaçması (pulmoner embolizm) hayatı tehdit edebilecek bir komplikasyondur. Bu nedenlerle diyoruz ki varisler, hayatınızda rahatsızlık veren önemsiz bir kozmetik sorun değil, tedavisinde ne kadar erken başlanırsa o kadar tıbbi ve kozmetik başarı getirecek önemli bir hastalıktır.
Varislerin tedavisi nasıl yapılır?
Varislerin büyük çoğunluğuna neden olan büyük ve küçük bacak toplardamarları yetersizliği durumlarında ise eskiden beri uygulanagelen klasik operasyonlar büyük oranda terkedilmiştir. Son yıllardaki teknolojik gelişmelerle beraber hastalarımızın “kapalı ameliyat veya bıçaksız lazerli ameliyat” olarak adlandırdığı endovenöz teknikler ile hastalıklı bu damarların kapatılması ile tıbbi ve kozmetik olarak son derece yüz güldürücü sonuçlar almaktayız. Bu sistemlerin en önemli avantajları, hastaların narkoz almadan yapılabilmeleri, iz bırakmamaları, operasyon sonrasında hastaların günlük hayatlarına aynı gün dönebilmeleridir. Daha da önemlisi orta ve uzun dönemde tekrarlama oranları çok düşüktür. Bu işlemlerden sonra günlük hayata hastalarımızın çok hızlı dönebilmeleri, varis çoraplarının çok kısa süreler giyilmesi artık varis tedavilerinin her mevsim yapılabilmesini olanaklı hale getirmiştir.
Varislerden nasıl korunalım?
Hareketsiz kalmayın: Uzun sure aralıksız hareketsiz ayakta durmayın veya oturmayın. Ancak mesleki olarak uzun sure ayakta kalmanız gerekiyorsa koruyucu basınçlı çorap giyin.
Yüksek topuklu ayakkabı giymeyin: Yüksek topuklu ayakkabılar baldır kası yerine kalça kaslarının kullanımına neden olduğu için dolaşım zorlaşır ve varis gelişimine zemin sağlar.
Aşırı dar giysiler giymeyin: Kan dolaşımını bozabilecek aşırı dar giysiler varies oluşumunu arttırır.
Uzun süreli güneşlenmeyin: Uzun süreli güneşlenme ve sıcak uygulaması damar genişlemesine neden olur.
Ayaklarınızı yukarı kaldırın: Mümkünse günde en az 3-4 defa olmak üzere, 5-10 dakika sure ile ayaklarınızı kalbinizin seviyesine kaldırarak dinlendirin.
Fazla kilolardan kaçının: Vücut ağırlığının artması, kanın bacaklardan kalbe doğru hareketini güçleştirir. Dolaşımın aksaması sonucunda varis gelişir.
Baharatlardan kaçının.
Soğuk su masajı yapın.
Düzenli ayak ve bacak jimnastiği yapın.
Bazı bitkisel yağlar; özellikle at kestanesi yağlarının lokal olarak bacaklara sürülmesi şikayetleri geriletebilir. Sahil çamı olarak adlandırılan bitki ile tavşan kirazı veya tavşan memesi olarak halk arasında adlandırılan bitkinin özleri de mikrodolaşımı düzenledikleri düşünülerek ödemi azaltmak için lokal olarak kullanılabilir. Üzüm çekirdeklerinden elde edilen bazı kremler de kollajen üretimini artırdıklarından damarların mukavemetini artırırlar. Altınotu çiçeğinden elde edilen yağların da kullanıldığı bilinmektedir. Elma sirkesi uygulamasının da bacaklardaki ödem azaltıcı etkisi az da mevcuttur. Bu konuda dikkat edilmesi gereken konu, doğal bir madde olsa bile bahsedilen krem, yağ veya diğer doğal ilaçlara insan vücudunda hassasiyet oluşabileceği; kanama veya alerjik reaksiyon gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini akıldan çıkarmamaktır. Bu nedenle bahsi geçen ürünlerin mutlaka bir uzman hekime danışılarak kullanılması gerekmektedir.