Pınar Aylin, annesi Hülya Aylin ile birlikte Nişantaşı City's'de görüntülendi. Depremle ilgili konuşan şarkıcı, "Bu yas uzun sürecek. Birkaç günle geçmez, uzun sürecek. Herkesin acısını yaşama şekli başkadır. Ben kabuğuma çekilip, sessiz kalmayı tercih ederim. Elimizden gelen her şeyi yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Milletçe Allah yardımcımız olsun. Gün birlik olma günü... Didişme ve dövüşme yerine, destek olma zamanı. En çok sevgiye ihtiyacımızın olduğu dönem... Güçlü olmamız gerekiyor. Türk milleti Kurtuluş Savaşı ruhuna bürünürse, biz bunun altından kalkarız inşallah" dedi.
"AĞIR TRAVMA YAŞATTI"
17 Ağustos 1999 depremine İstanbul'da yakalandığını söyleyen Aylin, "O acı hepimizde ağır travma yaşattı. O korku çok zor geçti. Deprem anında uyanıktım. O alttan gelen ses bende hiç gitmedi. Allah beterinden saklasın. Ama bu depremin benzeri ve emsali yok" diye konuştu.
"MANEVİ GÜÇLERİMİZİ HİSSETMEYE İHTİYAÇLARI"
Depremzedelerin manevi ihtiyaçları olduğunu söyleyen şarkıcı, "En çok manevi güçlerimizi hissetmeye ihtiyaçları var. Biz her zaman onların yanındayız. Çeşme ve Urla'ya yerleşenlere destek vereceğiz. Elimin yettiği yere yetişmeye çalışıyorum" şeklinde konuştu.
'"KEŞKE IŞINLANSAK"
2014'ten itibaren Çeşme'ye yerleştiğini söyleyen Aylin, "Şehrin hali farklı bir şeye dönüşmüştü. İstanbul benim için halen dünyanın en güzel şehri ama aldığımdan çok vermeye başladığımı hissetiğim an taşınma kararı almıştım. Doğayı tercih ettiğimiz için gittik. Son yaşanan depremden sonra Türk'ün betonla imtihanı... Keşke 70-80 sene öncesine ışınlansak da yüksek yüksek binaları yapmasaydık, üç kat sınırlaması gelseydi. Keşke yüksek binalar dağlık yerlere yapılmasına izin verilseydi. Şimdi ne yapabilirizi düşünmek gerekiyor" ifadelerini kullandı.