Gold Painter Çiğdem Canbakış

Çiğdem nasıl başladın?

Merhaba Snob Magazin... İlkokul’da Matematik dehası, yakışıklı, o dönem için popüler diyebileceğimiz yaşına göre de güzel resim yapan bir çocuk vardı. Öğretmenin her seferinde onu takdir etmesi beni adeta kıskançlık krizine sokmuştu. Kendimi kanıtlamak adına çöp adam bile çizemeyen ben: uğraşarak öğretmenime bir resim yaptım ve gösterdim. Öğretmen bana “kesin annen yapmıştır” dedi. Artık inandı ya da inanmadı bilmiyorum ama o hırsla bugüne kadar geldiğimi söyleyebilirim.

Eserlerinde Gerçek Altın kullanıyorsun?

Neden sahtesini kullanayım? Bu soruyu bana sürekli soruyorlar. Altın yerine varak kullanabilirsin diyenler oluyor. Ancak öncelikle ben bir kadınım. Eserlerim de bir kadın. Her çizgim bir kadını simgeliyor. Bir duyguyu ve gerçek bir dişiyi temsil ediyor. Ayrıca hangi kadın imitasyondan hoşlanır ki?

Peki, eserlerinde saf altın kullanma fikri nereden çıktı?

Ben 1979 yılında Mardin’de doğdum. Babamın memuriyetinden dolayı İzmir'e yerleştik. Tüm eğitim dönemimi bu güzel şehirde geçirdim. “Bir şehir düşünün; her zaman güvenilir, her zaman eğlenceli, her zaman bakımlı, tıpkı güzel bir arkadaş gibi... Ardından kısa bir süre Ankara ve İstanbul’da yaşadım. 2011 yılında ABD New York’a yerleştim ve burada tam bir aşk evliliği yaparak 3 harika kızın annesi oldum. İlerleyen zamanlarda yolum ABD’de yaşayan Ekmel Anda ile kesişti. Kendisi mücevherat sektörüne ömrünü adamış değerli bir isimdir. Tablolarımı gördükten sonra bu eserleri neden daha değerli hale getirmiyoruz? dedi ve yoluma adeta ışık oldu.

Dünyada hiç görülmemiş bir tarzın var!

Osmanlı döneminde gerçek altın uygulaması el yazısı eserleri ve daha çok Kutsal kitapların sayfalarını süslerdi. Bir de, Türk sanatının önemli bir dalı olan Tezhip’te kullanılırdı. Benim şu an yaptığım gibi eserlerini tamamı ile sadece altın tozu kullanarak üreten bir isme hiç rastlamadım. Günümüzde halen birçok alanda tezhip bir süsleme sanatı olarak kullanılmaktadır. Benim ilham kaynağım da bu diyebilirim. Bu sanat dalını günümüzde hala yaşatmaya çalışan çok kıymetli sanatçılar ve zanaat ustaları var. Sık sık onların eserlerini inceler ve kendime özel koleksiyonlar hazırlarım. Özellikle Arap kaligrafisi üzerine çok farklı çalışmalarım da mevcut.

Altın riskli değil mi?

Risk almayan kadın var mı? Ben, “neden olmasın” diyerek başladığım her işin ucunu var olmayan şeylere bağlamayı çok seviyorum. Resim yapmak da bunlardan biri. Fırçayı elime aldığım ilk gün hiçbir renge ısınamadım. Ne kırmızı, ne pembe, ne turkuaz ne de mor... Çünkü kadının renkleri değil kendisi gerekti bana. Kadını kadın yapan renk... Boynunda ışıldayan, göğsünde parlayan ve parmaklarında mühürlenen... İşte bu yüzden altını seçtim.

Eserlerin çok tutuldu!

Amerika ve Türkiye başta olmak üzere Arap ülkelerinde çok tutuldu. Kendimi devamlı geliştirdim. Geliştirmemde çok gezmemin de büyük faydası oldu. Seyahat her zaman işe yarıyor bir sanatçı için. Örneğin, Amerika’da bulunan Des Moines Capital binası ilham kaynaklarımdan biridir. Altın Kubbesinin haricinde genel dekorasyonunun birçok detayında altın görmek mümkün. Bu binaya her gittiğimde yeni bir şeyler bulabiliyorum.

Yeterince anlaşılıyor musun?

Ressam çağının aynasıdır. Yaşadığı ülkede ideolojik anlamda hayata bakışı sıradan insanlardan farklıdır. Ressamın yükü ve sorumluluğu vardır. Ayrıca toplumların gelişmesine katkısı tartışılmaz. Yaşadığı çağın öncüleridir ressamlar ve bu yüzden zamanlarında kesinlikle anlaşılmazlar.

Fark yaratmak için mi yola çıktın?

Değerli olana değer katmak için yola çıktım diyebilirim. Fark yarattığımın farkındayım. En önemlisi materyal bazında türümün ilk örneğiyim. Altını kullanım şeklim ve tekniğim şu ana kadar görülmemiş tarzda. Diğer önemli konu ise eserlerimin değeri. Dünya genelinde sanatçılar için çok söylenen bir söz var. “Maalesef sanatçı öldükten sonra değeri biliniyor diye. Hiç hoş değil. Ben, neden olmasın diyerek, başarabileceğime inanarak adımımı attım. Amacım sadece tuvalde fark yaratmak değil. Sanatın ve hayatın tümünde fark yaratmak.. Mücevher, sanat eseri ve imza gibi şeyler için özgünlük sertifikası önemlidir. Bu, nesnenizin gerçek olduğunu ve sahte olmadığını belirler. Benim eserlerim de AGI tarafından verilen uluslararası Altın Sertifikası güvencesine sahiptir.

“Kadın olarak sanat dünyasında her zaman ön yargılarla mücadele etmek zorundasınız.”

Sanat dünyasında kadın olmak?

Bu yaşadığınız coğrafyaya göre değişir. Kendi yaşadığım coğrafyada kadın erkek seklinde bir ayrımcılığı hiç yaşamadım. Amerika’da sanata ve sanatçıya oldukça fazla değer veriliyor. Modern ve çağdaş sanatın kalelerinden biri olan Amerika’da yaşamam benim için büyük bir şans ve fırsat oldu. Günümüzde Türkiye’deki kadın sanatçılardan bazıları “kadın sanatçı” teriminin bile bir gettolaştırma olduğunu düşünüyor. İşimiz zor açıkçası.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü?

Bulunduğum şehirde meydana gelen bir isyanda 120 kadın işçinin can vermesi sonucu ortaya çıkan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, aslında çok şey ifade ediyor. Ancak günümüz şartlarında benim için pek bir şey ifade etmiyor. Hala dünya genelinde kadın cinayetlerini, tecavüz vakalarını ve kayıpları konuşuyor ve yeteri kadar anlaşılmayan bir günü anıyoruz.

Çok gezer misin?

Yaşıma göre evet diyebilirim. Sanatçı olduktan sonra tatil anlayışımda değişti. 20’li yaşlarda hareket ve adrenalin diyordum. Şimdi kültür ve dinlenme. Bahama Adaları, Meksika, Türkiye’de Bodrum, Antalya favori destinasyonlarım.gibi. Avrupa hariç dünyanın her tarafını gezdim. Artık zevklerim ve eğilimlerim tamamen başka bir boyutta. farklı kültürleri deneyimlemek ve tabi ki sanatımı geliştirmek adına seyahat ediyorum. Eşim de bir gezgindir. dünyayı iki kez dolaştı. Yeni rotamız ise Svalbard takım adaları. 3 kızım var. Onlar içinde ilginç bir deneyim olacak. Eşimden dinlediğimiz kadarı ile gemi ile gitmemiz çok önemli. Vahşi yaşam ve doğa harikası buzullarla buluşmak heyecan verici.