Müthiş geri dönüşler var. Dizimiz şu an 11 ülkeye satıldı ve sosyal medyada harika etkileşimler alıyoruz.
Çocukluğumdan bu yana siyah beyaz filmlere aşığım ve hep hayalimdi bir oyuncu olarak siyah - beyaz bir filmde oynamak. İşte o film “Kumpas"… Toplumsal ve bireysel çatışmaları ele alan, izleyiciyi düşündüren bir film. Kerem Topuz’un yönetmenliğinde, derin karakter analizleriyle bezenmiş bir hikâye anlatıyor. Hem atmosferi hem de anlatımıyla izleyiciyi içine çekecek ve uzun süre etkisinde bırakacak bir film oldu. Hem Türkiye’de hem de yurt dışında “ Cannes Film Festivali” ve daha birçok festivalde izleyiciyle buluşacağımız için çok heyecanlıyım. Mehmet’in hikâyesinin onlarda derin bir iz bırakacağıma eminim.
Siyah Beyaz bir filmin içinde olmak muazzam bir his. 1990’lı yılların kendine özgü kostümleri , aksesuarları ile gerçek mekanlar hikâyeye samimiyet katıyor ve bunun getirisi sinematografik olarak da çok güçlü bir işi ortaya koymuş oluyor. İzleyicinin film boyunca kendini sorgulamasını, belki kendi hayatında karşılaştığı bazı olaylarla bağ kurmasını bekliyorum. "Kumpas"ın izleyicinin zihninde ve kalbinde yer edinen bir film olacağına eminim.
Karan Çelikhan’ı ne kadar anlatırsam anlatayım zaten ‘biraz’ kalır. Çünkü çok ihtişamlı ve derin bir karakter. Köklerinden asla kopmayan ve yeniliği geleneklerine aktaran bir lider.
En sevdiğim özelliklerinden biri çok adaletli ve çok net oluşu. Yaşadığımız yüzyılda dengelerin bu kadar bozulup insanların jöle kıvamında değişmesi, menfaat için ‘samimiyetsiz samimi halleri Karan için silahın belden çıktığı an’a denk geliyor. En sevmediğim özelliği ise “çok safsın be Karan.” Herkese inanma :)
Karan ile en benzediğim yer de tam olarak bu özelliği sanırım. Oldukça safımdır ve insanlara hemen inanırım.
“ Askıda Sevgili “ Tiyatro Oyunu Geliyor
‘Askıda Sevgili “ isimli yeni oyunun provalarına yakında başlayacağız.
Önceliğim Spor. Boğa burcuyum ve içimde bitmeyen bir enerji var. Hem kendi enerjimi hem de oynadığım karakterlerin psikolojik travmalarını antrenman yaparak yok ediyorum.
Ben karadeniz çocuğuyum. Sinopluyum. Bizim oralarda aşk, sevgi kutsaldır. Seven adam kıskanır. Kıskanmıyorsa ya sevmiyordur ya da adam değildir.
Tek Eşlilik Tam Benlik
İkinci bir eş sahibi olma olasılığı hakkında ne düşünüyorum sorusu bir erkeğe sorulan tuzak bir sorudur :) ve yanıtı hiç değişmez tabii ki tek eşlilik yanıtı işaretlenir. Zamanında farklı sebeplerden bu tarz olaylar yaşanmış hatta günümüzde de aynı düzende bu tarz ilişkiler mevcut. Fakat kendi özel hayatımda böyle bir şeyi kesinlikle tercih etmezdim.
Elbette yurtdışında çalışmayı çok isterim. Hatta bununla ilgili çalışmalarım devam ediyor. İngilizcenin yanında İspanyolca dersleri de almaya başladım.
Kuma dizisinin tüm Dünya’da yayınlanması. Yeni yazdığım Tiyatro oyununu sahnelemek. Kumpas’ın tüm festivallerden ödülle dönmesi. 7 7 7 :)
Oyunculuğa tiyatro ile başladım. 16 yıldır Tiyatro yapıyorum.
Yedi yaşındayken kapı komşumuz o dönem çekilen bir dizinin reji asistanıydı. Onun kaplumbağa arabası dizide kullanılıyordu. Kapımızın önündeki arabayı televizyonda ilk gördüğümde çok şaşırmıştım. Televizyonun yanına kadar gidip anneme bu nasıl olabiliyor diye sordum. Sonra bu televizyonun içine nasıl girebilirim diye sordum anneme. Sanırım oyunculuk ateşi ilk orada düştü içime. Yedi yaşında okuduğum okulda tiyatro gösterisine seçildim ve ilk kez yedi yaşında sahneye çıktım.
Ailem oyuncu olmamı istemedi. Daha garanti bir meslek seçmeni istediler. Onların isteğini kırmadım liseden sonra polislik ve subaylık sınavlarına girdim ve ikisini de kazandım. Sizin istediklerinizi olabiliyorum gördünüz dedim ve hayallerimin peşinden gitmeyi seçip, konservatuara gittim :) uzuun süren gergin seneler. Sonunda tiyatroda en iyi oyuncu ödülünü aldıktan sonra, sen hayallerinin peşinden giderek en iyisini yapmışsın iyi ki bu mesleği seçmişsin. İyi ki bu meslek seni kazanmış dediler. Onların bu sözü biraz geç kalsa da soğukta, sahne dekorlarının arasında “Shakespeare” kitaplarını yastık yapıp uyuyan Emre Özmen’den selam olsun tüm okuyuculara.
Yorumlar (0)