THE BODRUM EDITION HAKKINDA
Bodrum yarımadasının Batı tarafında, Yalıkavak Marina’ya yalnızca üç kilometre mesafede konumlanan The Bodrum EDITION, pek çoğu Ege Denizi’ne bakan ve kendi balkonu, bahçesi veya özel havuzuna sahip olan 108 misafir odası, suit ve villalardan oluşuyor. Otelin tasarımında yer alan sonsuzluk havuzu ve bahçe lounge’larının yanı sıra içerisinde Türk Hamamı, spor salonu ve özel bungalovlara sahip olan ve bembeyaz kumlar ile örtülü plajı ile sanat eseri niteliğinde bir spa deneyimi de bulunuyor. Otelin eşsiz yemek ve içki deneyimi kapsamında, 2 adet bar, kristal koya bakan gurme Akdeniz mutfağı, gün boyu geleneksel serpme kahvaltı deneyimi, günlük lezzetler sunan dünya mutfağı restoranı ve bir gece kulübü alternatifi bulunuyor. Otelde yer alan 1200 metrekarelik açık ve kapalı etkinlik alanları ise toplantı stüdyoları, toplantı odaları ve bir adet balo salonundan oluşuyor.
DIEGO MUÑOZ HAKKINDA
Adından dünyanın en yetenekli ve kreatif şeflerinden biri olarak söz ettiren Perulu şef Diego Muñoz, Güney Amerika kültürünün dünyadaki temsilcilerinden biri olmakla birlikte, yenilikçi bakış açısına sahip özgürlükçü bir şef. Avrupa, Asya ve Güney Amerika’da yarattığı geniş yelpazeli ve yöreselliğe odaklı kendine has mutfağıyla, dünyanın dört bir yanında benzersiz deneyimler yaratıyor.
El Bulli’nin emektarlarından Muñoz, 2016 yılında Avrupa, Orta Doğu ve Güney ile Kuzey Amerika bölgelerindeki 20 farklı ülkede yaptığı mutfak ve kültürel alandaki global keşiflerden sonra New York Times Gazetesi tarafından takip edilmesi gereken 4 göçebe şeften biri olarak tanımlandı. Bu uzun keşif seyahatinde birçok iş birliği, festival, konferans, hayırseverlik etkinliği ve gastronomi buluşmalarına katılarak mutfaktaki yaratıcılığını güçlendirdi. Kanada ve Paris’te Le Cordon Bleu’de eğitim aldıktan sonra, “Le Grande Diplome” ödülüne layık görülen Diego’nun, Mugaritz ve El Bulli gibi mistik İspanyol restoranlarında Andoni Luis Aduriz ve Ferran Adria gibi önemli isimlerle geçirdiği vakit ve edindiği bilgiler şefliğine farklı bir boyut kazandırdı. Bilson’s restoranın menüsüne yeni bir hayat vermek için Avustralya’ya taşınan Muñoz, aynı zamanda 2011 yılında “Yılın Şefi” ödülüne layık görüldü. Yurtdışında geçirdiği 15 yıldan sonra kendi anavatanının mutfak kültürüne el atıp, Peru gastronomisinin en önemli projelerinden birini yönetmek üzere Lima, Peru’ya geri döndü. Astrid & Gaston’un baş şefi olarak geçirdiği 4 yıl boyunca, burayı “Dünya’nın En İyi 50 Restoranı” listesinde 14 numaraya, “Latin Amerika’nın En İyi 50 Restoranı” listesinde ise 1 numaraya taşımayı başardı.
Değişim arzusu ve kendine yeni bir perspektif katma isteği Muñoz‘un kariyerinin en üst noktasında olmasına rağmen Astrid & Gaston’u bırakmaya, ilhamını bulma peşinde, mutfak kültürleri arasında etkileşimlerde bulunacağı ve lokal üretim ve sürdürülebilirlik üzerine araştırmalar yaparken birçok farklı geçmişe sahip şef ve ekiple çalışmak üzere dünyayı dolaşmaya itti. Mütevazı ve özgürlükçü ruhuyla, Diego, kreatif dengesini yalınlık ve keşfetmenin uyumunda bulurken, her zaman yerel kültürler, gelenekler ve geniş bir mutfak yelpazesini göz önünde bulunduruyor ve bu doğrultuda kendi yolunu çiziyor. Hali hazırda birçok projenin liderliğini yapan Diego, Güney Amerika’nın ilk konaklamalı lüks treni olan ve Peru, Ant Dağları’nı geçen Belmond Andean Explorer’ı yöneterek 2018’e giriş yaptı. Bunun yanı sıra Lizbon’un popüler restoranlarından Cantina Peruana’nın şefliğini Portekizli Yıldız Şef Jose Avillez ile beraber yürütüyor. Karlos Ponte ve Emilio Macias ile birlikte Kopenhag’daki PMY, PapaMaizYuca isimli bistronun yanı sıra Bali Endonezya’daki UluCliffhouse da Diego’nun dokunuşunun olduğu yerlerden birkaçı. Ian Schrager ve Mariott Hotels partnerliğindeki yepyeni The EDITION projesi Diego’yu Ege kıyılarına sürükledi. Munoz şimdi de Türkiye’de adından sıkça söz ettireceğe benziyor. Bunun yanı sıra anavatanı Peru’da da birkaç sürprizi olacağından bahsediyor.
;){kind=link}
Yorumlar (0)