Sözcü'den Yüksel Şengül'e konuşan Ölmez, dizinin hazırlık aşamasıyla ilgili olarak şunları söyledi: "En zor kısmı hazırlık aşamasıydı. Otizmli çocuklarla, aileleriyle tanıştım, evlerine girdim. Çoğunlukla konuşmadan bir köşede oturdum, rahatsız olmasınlar diye göz teması bile kurmadım.
Çocukların yanında bir bitki gibi durdum. Asıl anne babaların durumu önemli. Kelimeler yetersiz kalıyor, gözler, bakışlar her şeyi anlatıyor. O bakışlarda yaşadıklarını görüyorsun, hüznü görüyorsun."
Türkiye'de otizmli sayısının çok olduğunu belirten Ölmez, "Aileler 'Bizim çocuk biraz şey' diyor, 'Ne!' diyorsun, 'Büyüğü iyi de küçüğü biraz şey' diye devam ediyor. Onun 'şey' dediği, otizmli bir çocuk. Yakın bir dostumuzun çocuğu otizmli ama aile bunu bir türlü kabul edemiyor.
Oysa bu farklılığı fark edip kabul etmek gerekiyor" diyen sanatçı kamuoyuna da çağrıda bulundu: "Düzelmeleri, iyileşmeleri imkansız değil. İğne ucu kadar bir ışık vardır, umut vardır. Kimilerinin o minik umut ışığı bulunabiliyor, kimilerinin bulunamıyor. O bulunan minik ışığı büyütmek çok zor bir süreç ama imkansız değil.
Otizmli aileler çok özel ve güzel insanlar. Onların bana dertlerini ayrı ayrı anlatmalarına gerek yok, gözlerinden anlıyorum her şeyi. Ekranda Ali Vefa'yı oynamaya başladıktan sonra omuzlarıma büyük bir sorumluluk bindi. İliklerime kadar yaşıyorum onları. Az önce anlattığım o iğne ucu kadar olan ışığın peşini bırakmasınlar, bulsunlar o ışığı ve mücadeleyi asla bırakmasınlar." ifadelerini kullandı.
Tuncelili olduğunu ve Alevi bir aileden geldiği için evlerinde her zaman türkü okuduklarını söyleyen Taner Ölmez, "Salonda ayrı, mutfakta ayrı radyo çalar, sabahtan akşama kadar türkü dinlenirdi.
Aile toplanınca birlikte türküler söylerdik ve ben hâlâ söylüyorum" şeklinde konuştu.
Taner Ölmez, oyunculuğun yanı sıra Barabar grubunun da solistliğini yapıyor.
Taner Ölmez
Taner Ölmez
Yorumlar (0)