Hayatı boyunca inandığı şeyleri insanlara söylediğini ve bununda güvene dayalı olduğunu, bu durumun kendisine sorumluluk yüklediğini anlatan Kıvanç Tatlıtuğ “Ben maraton koşucusu değilim, biz aynı frekanslar üzerinde yürüyoruz, aynı yol içinde yürüyoruz. Hedefler belli, önemli olan şey hep ileriye gitmek. Biz markayla bunu başarıyoruz” ifadesini kullandı.
Markayla ortak değerleri olduğunu ve bunu geçen yıl Akdeniz kaplumbağalarını kurtardıkları projeyle daha iyi anladığını ifade eden oyuncu, ardından sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğayı ve denizi, hayvanları çok seven bir adamım. Markayla, harika bir tecrübe yaşadım. Tutkularımız, istediklerimizi o kadar aynı ki, hobilerimizi beraber yapıyormuşuz hissine kapılıyorum. Geçen yıl Akdeniz kaplumbağalarının yaşam alanlarını korumak için markanın düzenlediği etkinliğe katıldım, hayatımdaki en özel anlardan biriydi. Onları yuvadan çıkarmak, denize göndermek büyülü bir andı" şeklinde konuştu.
Oyunculuğu bitmeyen bir yolculuk olarak tarif edip, yeni şeyler keşfettikçe olgunlaşıp demlendiğini de anlatan Tatlıtuğ, zamanla mükemmel ve başarılı olmanın boş olduğunu anladığını belirtip, “İlk yapmış olduğum işlere bakıyorum. 15 yıl önce rol aldığım dizilerim var. O zamanlar bir tek şey istemiştim o da tamamen başarılı olmak. Zamanla bunun altının boş olduğunu görmeye başladım. Neyi yaparsam yapayım neyi seçersem seçeyim kendi hayatımın süzgecinden geçirip masaya koyduğum zaman o işin samimiyeti oluyor. Eğer bunu koyamazsam bundan sonra da reddederim. Son yıllarda bunu yaptım” dedi.
Markayla benzer yanlarını anlatan Tatlıtuğ, reklamlarda oynamadığını, aslında oradaki karakterin bire bir kendisinin olduğunu anlatıp “Birbirimizi iyi tanıyor, sınırlarımızı biliyoruz. Mavi benim üzerime dikilmiş reklamlar yaratıp ben de bunu oynamıyorum. Reklamlarda kendim oluyorum. Başarı da ondan geliyor bence” diye konuştu.
Yorumlar (0)