Tüm dünyayı hızla etkisi altına alan koronavirüs salgını sebebiyle kendisini evde karantinaya alan Hazal Kaya, konu ile ilgili şunları söyledi:
"Ben lohusalık nedeniyle 40 gün falan dışarı çıkmadığım için çok alışkın durumdayım evde kalmaya, benim için çok bir şey değişmedi. Doğumdan sonra bir ay falan dışarı çıkabildim. Koronavirüs adı duyulduğunda direkt eve kapattım kendimi. Yaklaşık 22, 23 gündür evdeyim. Ben şikayet etmiyorum bu süreçte, evde kalabilme lüksüne sahip olduğum için şükrediyorum sadece."
Annelik deneyimleriyle de ilgili konuşan Kaya, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: "Ben anne olmaya çok hazırmışım, hep birlikte bunu gördük. Doğdu kucağıma verdiler, ben profesyonelim sanki üçüncü çocuğu doğurmuşum gibi davranıyordum. Annemi ve eşim Ali’yi sakinleştiriyordum, 'Bu çocuk ağlayacak, sakin olun' diye.
Çok profesyonel anne çıktım, neden öyle oldu bilmiyorum. Ben çok sevdim anneliği. Daha çocuk yaparım, güzel bir şey çıktı. Bir tane daha olabilir. Hemen iki de gelebilir, çok rahat ilerliyorum. Herhalde genç annelik durumu bu. Telaş da yapmadım hiç. Çocuk ağlamaya başladığında gerilmiyorum. Ben bayağı sevdim. Bir şeyi o kadar sevebiliyor olmak çok tuhaf."
Sözlerini sürdüren Kaya, "Şimdi de bitkileri büyütmeye başladım. 'Karantinada neler yapıyorsun?' diye sorarsan şimdi bitkilerle ilgilenmeye başladım. Anlamaya çalışıyorum. Bu konuda annemden destek alıyorum." dedi.
Kaya ayrıca, "Çalıştığım arkadaşlarımın hepsini çok severim ama bugüne kadar en keyif alarak çalıştığım partnerim Kıvanç’tı. Çağatay’la çok anlaşamazdık, çalıştığımız zamanlar. Yaşımız çok küçüktü, o da çok yeniydi ondan dolayı.
Aras Bulut’u çok severim, Burak da aynı şekilde… Ben Kıvanç Tatlıtuğ’dan çok şey öğrendim, abim gibi saygı duyarım bu yüzden Kıvanç diyorum." dedi.
Yorumlar (0)