İşte Gönül Yazar'ın açıklamaları: "Çocuk değil ki birlikte olduğum insan. Beyefendi bu hayatta yarım asrı devirmiş. 50 küsur yaşında. Ben çoluk çocukla, bir üniversite talebesiyle beraber değilim ki! Görüyorsunuz saçını sakalını, bembeyaz olmuş.
Bir takım yazılar çıktı. Rüzgar Bey’in başka bir hanımla geçmişte yaptığı bir takım yazışmalar… Açıklaması da “Ben erkeğim ve o zaman bekardım, sen hayatımda yoktun” oldu. Ama tek konumuz bu değil. Kendisi ‘takık’ bir insan.
Her şeye takıyor. Evdeki yardımcılarıma taktı. Pembe Hanım evden gitsin istiyor.
Telefonum onun elinde. İstediğini siliyor, engelliyor. Güya Pembe Hanım dolduruyormuş beni. Niye doldursun ki! Ona da çok nazik davranıyor. Orada bile ayrılıyoruz bakın. Ben ot yiyorum, o et yiyor. Ama Pembe Hanım ona da çok güzel et yemekleri yapıyordu.
Bunlar normal değil ama ne yapayım. “Yazmasınlar sana, istemiyorum” diyor. Ben de “İyi birini buldum, bari kaybetmeyeyim” diye boynumu büküyorum.
Rüzgar, başta değerimi biliyordu ama son bir buçuk aydır yüksek sesle konuşmaya, bağırmaya, beni azarlamaya başladı. Ben teknoloji özürlüyüm, telefonu iyi kullanamıyorum. Aramalarımı yapıyorum. Whatsapp’a da giriyorum ama çok hakim değilim.
Bir şey gösteriyor, yapamazsam sinirlenip bağırıyor. Benim kafam nelere basıyor, şu telefona da basmayıversin ya! Her şeyi bilen kadın telefonu bilmese ne yazar, yazsa yazsa Gönül Yazar!
Psikolojik şiddete maruz kaldığımın farkındayım. Ama ne bileyim, bunca yıl sonra kafama göre birini buldum, aşkı buldum, kaybetmeyeyim diyorum.
Özel hayatı hakkındaki açıklamalarının ardından Gönül Yazar ilginç bir vasiyet açıklaması yaptı. Yazar, "İlk filmim ‘Taş Bebek’ ten sonra aldım başımı Amerika’ya gittim, “Yes” demeyi bilmiyordum ama cesaret edip gittim. Sonra hayatımın çoğu da oralarda geçti. En çok New York’u severim.
Ölürsem orada bir yere gömsünler beni. Henüz resmi bir vasiyet yapmadım. Ama orada vefat edersem getirmesinler beni geri, orada gömsünler.
Yorumlar (0)